tatilden-bodrum- geçen gün döndük.iyi geçti..
-giderken yolda akhisar civarı mola verdik.tesisin sıcak ama gölgeli bahçesinde birşeyler yedik içtik.içerde kasada hesabı ödeyecek iken duvarda asılı olan posterler dikkatimi çekti;jimmy page,clapton,van halen vs. hiç normal bir durum değil:-)tam dışarı çıktım ki birisi bana seslendi.sahibi imiş,benim hayranım olduğunu söyledi.biraz müzik muhabbeti sonrası yola koyuluyor iken bana çok sevdiği-jimi den adını hatırlayamadığım ama sevdiğim bir parçasını ve tabii gitar solosunu dinletti.(ofisi cd ve dvd dolu..) .ruhuma su serpildiğini hissettim.iyi bir yolluk oldu.müziğin-ve tabii jimi nin- gücü..
-müzik hakikaten güçlü bir ilaç.ruhun gıdası diye kim demiş acaba?..cevap:atalarımız:-)
benim ekstram, müzik üretmeye çalışıyor oluşum.parçalarım için bulduğumu düşündüğüm/sandığım her güzel nota beni daha bir mutlu ediyor.veya zor anlarımda beni yukarı çekiyor.ne güzel…
sanırım üretim-veya birşeyler ürettiğini düşünmek-hangi dalda olursa olsun insana iyi geliyor.keşke daha çok insan bu duyguyu yaşayabilse..bir sürü şey daha farklı olurdu gibime geliyor:-)
-yolculuk esnasında minik kerem, bilin bakalım sağ tarafta ne gördüm diye sordu.biz at,çiçek,böcek,kedi,köpek vs. sıraladık.hayır bilemediniz inek dedi.peki inek den az evvel ne görmüştüm diye yine sorunca biz yine benzer şekilde sıralamamızı yaptık.hayır bilemediniz gene inek deyince koptuk..
– mevsim gereği şort giymeye başladığım için normalde pantolonun kemer yerine taktığım saatimi artık kullanamaz oldum.alışkanlığımın dışına çıkmış olduğum için tatilin başında biraz sıkıntı çektim.ama sonra durum hoşuma gitti.kaldığımız odada tv de bozuk olduğu için zaman ile hiç alakamız kalmadı.az güneş alan-ne güzel-odamızın pencere perdelerini de kapattığımız için saat kaçta uyuyup uyandığımızı bilmez olduk…bir kaç gün sonra tv miz tamir edilince durum değişti tabii..
-menejerimiz serdar telefonda bana havaların nasıl olduğunu sordu.kah sıcak,kah çok sıcak diye yanıtladım.
-bodrum da ay niye daha büyük görünüyor?bir türlü çözemedim.
-biz bodrum da iken erkan oğur ve ilkin deniz-ve daha bir dolu değerli müzisyen- kedi bar da haftalık program yaptılar.2 gece ben de misafir olarak dahil oldum.bu münasebet ile erkan dan öğrendiğim-bence- sıkı 3 espri;otantik majör,yöresel minör ve daha dominant akorlar..onlar ile çalmak benim için çok keyifli oldu.
-kaldığımız pansiyonun bahçesinde olmuş bir domates gördüm.sahibinden izin alınca koparıp yedim.oh be..
-bodrum çıkışındaki (veya girişindeki) kimbilir kaç kaza olmuş,kaç can almış olan-en son bildiğim,yanlış bilmiyorsam, barış akarsu-kavşak, hakikaten tehlikeli.ışık olması lazım bence..örn. yine ışıksız bergama kavşağına kıyasla görüş mesafesi kısıtlı..
-madımak olayının 15. senesi oldu.bir kaç ay evvel pinhani sivas konseri sonrası sokağın başına gelip orayı gördüm.yaklaşmak hiç içimden gelmedi.(sanırım) bizi gezdiren arkadaş sivas lıların üzerlerine yapışmış olan bu olaydan rahatsız olduklarını söylemişti.öyleyse acaba orada nasıl iştahları geliyor ve -tam da orada-kebap yiyebiliyorlar?sahi cafer elkatmış a(bu adı doğru hatırlıyorum sanırım) ne oldu acaba?bulundu mu?haberim yok,belki ben atlamışımdır…sanki başka şeyleri atlamıyorum:-)( çoğu zaman kendi dünyamda olduğumdan..
işte böyle…