güya pandemi ve dolayısıyla evdeyiz.hiç işimiz yok.ama sürekli bir şey yapmak zorundayım.hayat dışarıda sanki normalmiş gibi bir seyir var:-)şirketler reklamlarını-hatta-daha yoğun bir biçimde eposta ya da sms olarak yolluyorlar.faturalar sökün ediyor..o kadar çok ve hızlı ki artık 2ay 1 aymış gibi geliyor.(ya da 1 ayı atlamış oluyorum diyeyim.cezası ile 2.aya devir olmuş oluyor)
-dün ari barokas bağlamamı yolladı.verdiğimi bile unutmuşum:-)97-8 gibi sanırım vermiştim.sesi kapalıydı o zaman.şimdi ağaç oturmuş.çok hoş olmuş.20 sene civarı..mesela90 yılında aldığım çin işi(o zaman yeni bir kavramdı) bas gitarımın da sesini sevmeye başladım.yine 90da edindiğim 79 stratım ve 95te aldığım93 akustik yairi de artık oturaklı tınlıyor..ne mutlu.bu devirde nasıl olursa olsun mutluluğa neden bulabilmek önemli:)
Ari attığı msjda abi dünyanın sonu geliyor borçlu kalmak istemedim demiş.gerçi ben de benzeri duygularla hareket edip öyle ya da böyle borçlarımı kapatma peşindeyim.ama yine de bir umut beslemek gerek.(1-2ay öncesine kadar yoktu bu düşüncem)
umudumuzu yitirirsek elimizde gerçekten bir şey kalmaz.aklıma nedense stefan zweig geldi şimdi:-((
-geçen gün akıllıtelefonum bildirdi.o gün (yoksa hafta ortalaması mı hatırlamıyorum şu an)günde 10 saat aktif olarak kullanmışım.nutkum tutuldu.
eski normal zamanda günde2-3 saat arasıydı ve o miktar bile bana korkunç geliyordu.bu yüzden kitap okuma alışkanlığımı oldukça yitirdim sayılır.artık akıllıtelefon okuyorum:-( gerçi direnmeye çalışıyorum.hüseyin rahmi gürpınar a sardırdım.küçükken annemin okuduğunu görürdüğüm kitapları sahaflardan edinmeye çalıştım..hatta bazılarını anneme de verdim bir daha okusun diye.110-120 yıl önce tariflediği halk portresinin birebir aynı olduğunu görünce şok oldum.sanki güncel yazılar..örnek yazmaya üşendim şimdi.hafızamı sınayayım bakayım:))
hafızamı sınayayım derken aklıma geldi;küçükken(8-10 yaşımda) fatih madalyon açık hava sinemasında seyrettiğim tarzan filmindeki baş oyuncu adını hafızamı test için aklımda tutmuştum’mike henry’ :-)))
arada bir kendime sorarım:-))
3 sene evvel hatırlayamadığım bir dönem olmuş eyvah demiştim..
2temmuz93 ü de unutmak mümkün değil:(12 eylül 1980 de:(
22ağustos14,31mayıs17,25temmuz95,27kasım1966,28kasım2003,29kasım74…
var daha…
tam gününü hatırlamıyorum ama şubat sonu mart başı gibi olmalı..sırtımda gitar bodrumdan istanbula geliyorum(muğla pinhani konseri akabinde sanırım)havaalanında ucuz kulaklık satın almak için dükkana yanaştım bilgisayardan da güzel bir müzik dinliyor tezgahtar;kim bu çalan diye sordum.söyledi.tam o sırada tesadüfen şarkıyı icra eden çift de dükkana yanaştı.ne güzel bizi dinliyorsun diye.benim de beğenip sorduğum belli oldu.çift-eksik olmasınlar-bana saygılarını sundu.tezgahtara beni tanıttı.şu sırada pinhani de gitar çalıyor diye.tezgahtar;aa biliyorum tabii dedi. dön bak dünyaya açıldı(joytürk canlı versiyonu) hatta şarkıya söyleyerek yer yer eşlik etti..tam solo yeri geldi kapattı sıkıldı muhtemelen:-))
neyse tek şansım o dükkan olduğu için kulaklığı satın aldım.istanbula indim.acelem de olduğu için taksiye bindim.şoför ile yol muhabbetini severim. gitarımı görünce ne iş yapıyorsun.müzisyenim.benim abimde müzisye.nerede.kadıköyde.ismini çıkaramadım.ne yapıyor.gitar çalıp şarkı söylüyor.ne güzel dedim.var mı bir kayıdı.youtube açtı.sözlerimi geri alamam söylüyor.evet yetenekli..bu parçanın aslını aç.orada ben gitar çalıyorum.canlı fişsiz konser versiyonu cayırtılı gitar sololu.şarkıyı dinledi çok güzel abi dedi.tam solo yeri geldi sıkıldı kapattı.başımdan aşağı kaynar sular döküldü:-))))))))
hani Neslihan ablanın konsere gelince telefonu ile dön bak dünyaya şarkısını sadece soloya kadar olan bölümünü kaydetmesini gayet iyi anlarım neticede oğlu.(+soloyu oğlu çalsa onu da kaydederdi tabii ki)
o gün de benim için unutulmaz bir gündü:-)))şimdi ajandaya baktım 15 şubat2020 imiş…
işte böyle
:-)