bugün öğretmenler günü..öğretmenlik zihnimizde derin izler bırakabildikleri için sorumluluk yükü ağır ve kutsal bir meslek..ama maalesef ben öğretmenler gününü iyi bir biçimde hatırlamıyorum.kerem i ilkokul 1 e çiftehavuzlarda bir devlet okuluna yazdırmıştım. öğretmen ve okul müdürü bu özel günde her öğrenciden ayrı para ve hediye istemişti..
dejenere olmuşlar..ve sanırım(ben hemen başka okula almıştım kerem i) 2-3 sene sonra okuldan alınmışlardı..
neyse:-(
aslında elbette öğretmenlik kurumunu çok önemsiyorum..
-sahrayıcedid semtinde mezarlığa bakan bir ev kiraladık.akıncan orada kalıyor.istanbul a geldikçe biz de orada kalıyoruz..(belki kışın 2.yarısını istanbul’da geçireceğiz şebnem in işlerinin daha iyi gitmesi için)
artık mezarlıklar daha bir ilgimi çekmeye başladı.nerede görsem mezar taşlarını okuyorum.en azından kaç yıl yaşamış olduğuna bakıyorum.sahrayıcedid mezarlığı oldukça eski..geçenlerde bir aile kabristanı gözüme takıldı..3 tane mezar var..aralarında bir tane daha boş yer var. sanırım 3 mezarda 4 kişi defnedilmiş.ilk gözüme çarpan 1890-1905 tarihli bir çocuk mezarı oldu.latin harflerle yazılmış..sebebini sonradan anladım sanırım.
çocuğun mezar taşında yazanlar yüreğimi öylesine dağladı ki orada hüngür hüngür ağladım.(şimdi bile aklıma geldiği için gözümün kızardığını düşünüyorum.)sonra diğer taşlara da baktım.ebubekir hazım tepeyran adını internette araştırma yapınca buldum..ama arzu ettiğim detayda bilgiye ulaşamadım..
21 Ocak yazısı;
- bu aslında 24 kasım yazısı,14 aralık’ta devam etmişim 24 ocak’ta bitireceğim kısmetse :-) halimin özeti:-))