AKIN ELDES

14 haziran 2015


geçenlerde kerem kitap almamızı isteyince çok sevindik..hatta içimden nihayet kelimesi geçti. şebnem ile almışlar kitapları..çizgi roman gibi kitaplar..bunlar kitap mı oğlum,
bunlar çizgi roman deyince,baba bunlar anime.bunlar japonya da kitap kategorinde satılıyor cevabını aldım.
-geçmişte kerem ile konuşmuştum.oğlum niye hiç kitap okumuyorsun diye serzenişte bulunmuştum.baba,ben internet dönemi çocuğuyum.o senin zamanındaydı diye cevaplamıştı. haklı,
devir değişiyor..getirisi var,götürüsü var..anlamaya,kavramaya çalışmam lazım..
-bir süredir BÖ de bas gitar çalıyorum..sahnede müziğin alt yapısına hizmet etmeye çalışmak,üst yapı elemanlarını rahat ettirmek ve bunlardan zevk almak,kısacası sahnede
müziği başka bir açıdan hissetmek bana ilginç ve iyi geldi..eh tabii bildiğim parçalar ve 15 yıl çalmış olduğum grup olması uyum sürecimi epey kolaylaştırıyor..
geçen konserlerden birinde(bodrum kule bar) ara esnasında bir seyirci, sunay abi penanı(bası pena ile çalıyorum..)alabilir miyim deyince kızdım. penayı sana sunay versin dedim.konser sonunda yaptığı hatayı anlamış,abi ben ettim,sen eyleme deyince affettim:-)
neyse,gidemediğim pinhani adana konserinde(2007?) seyircinin yavuz çetin bugün çalmıyor mu sizle diye grup elemanlarına sormasından çok daha tolere edilebilir bir durum..
geçenlerde başka bir BÖ konseri sonrası abi ne kadar zamanda sizin gibi iyi bas gitar çalabilirim diye sorunca mecburen gülümsedim.20 saat deyiverdim(bas gitarla mesaim o kadardır herhalde..)enstrümanın fiziksel koşullarına alışmak elbet zaman ister ama,müzik zihin ve yürekle yapılan bir eylem..
neticede evde bas gitar hiç çalışmıyorum,ama sahnede çalarken ben müziği(tabii müzik rock,hayatını bas gitara adamış arkadaşlarımın emeklerine saygısızlık etmeyi ve dolayısıyla yanlış anlaşılmayı hiç istemem..) dinlerken nasıl bir bas çalım şekli beni heyecanlandırırdı diye düşünerek çalmaya çalışıyorum.
-ama bu yüzden geçenlerde zor bir duruma düştüm.aynı güne gitar ve bas gitar ile konserlerim çakıştı.hatta 2 si aynı saatlerdeydi.ilki mimar sinan üniversitesi benim ‘tek başına’ konserim,peşi sıra açık hava tiyatrosunda BÖ..2 kılıf,bir omzumda gitar,öbüründe bas gitar ile mimar sinan ü.ne gittim.sahneye çıkacak 4 gruptan 3.sü idim:-) sıram gelip sahneye çıktığımda farkettim,tek başına projemde temel unsur olan loop pedalımı almayı unutmuşum.çocuklar konseri yapamayacağım derken 2.grubun gitaristi-eskiden de tanıdığım-sevgili barış bölükbaşı yardım için yetişti ve pedalını verdi.sayesinde üstelik gayet zevkli ve coşkulu geçen bir konser verdim.kendisine duyduğum minnet tarifsiz..
kısacası telaş ve stres zaten kritik boyutlara yakın olan :-) unutkanlığımı iyice tetiklemiş oldu..

işte böyle..