11 Ağustos 2011
-geçenlerde kerem ile Kadıköy de müzik dükkanlarını dolaştım.vitrinlerde metalci gitarlarını gördükçe,baba büyüyünce bana bunu alır mısın dedi durdu..hatta pera müzik dükkanında davul çalmayı denedi.kendini vererek çalmaya çalışması çok hoşuma gitti..sonrasında gitar yapımcısı ismail e uğradık.ismail kerem e sordu;bir müzik aleti çalıyor musun?evet,davul..Ooo,ne zaman başladın?Bugün..:-))
-komşumuzun oğlu berkay, kerem den 1 gün evvel dünyaya gelmiş..kerem bana,berkay yaşlanınca benden 1 gün evvel ölecek dedi.şaşırdım..baba,sonuçta hepimiz öleceğiz deyince,hayatın maalesef böyle düz orantısal bir şey olmadığını,kaza,hastalık,sağlık,genetik miras gibi faktörlerin olduğunu söyleyecektim.ama kelimeler boğazımda düğümlendi..
Ayrıca,daha 8 yaşında bunları düşünüyor olması enteresan.her ne kadar -sanırım-4 yaş civarı reenkarnasyon ve geçmiş hayatlar konusunda düşünmüşlüğüm varsa da,öleceğimi ilk 11-12 yaşında iken farketmiş/hatırlamış,ve bir kaç gün kendime gelememiştim…
-turist rehberliği sayesinde yeni insanlar tanıyorum..şimdi ingilizce sayesinde özellikle Amerikalılar ile sohbet edip kültürlerini,düşüncelerini-tv,sinema ve müzik vasıtası ile bir hayli fikir sahibi olmak ile birlikte-daha yakından izleyebiliyorum.geçenlerde gezdirdiğim Amerikalı çift çok enteresan idi..adamın, İstanbul ile ilgili bir kitap edinmek istermisiniz sorumu,hayır,evde bir sürü kitabımız var gerekçesini öne sürerek reddetmesi garibime gitti..düşündükçe gülümsüyorum..diğer taraftan adam,para kazanma üzerine oldukça geniş yelpazede bilgiye sahipti.mesela Amerika da evinin bodrumunda 10binlerce $ değerinde eski stratocaster marka gitar olduğunun farkında olmayan bir sürü insan vardır diyerek beni şaşırttı.bir de,under armour adlı bir spor malzemeleri markasının ülkesinde çok popüler olduğunu ve yakında Avrupa ve Türkiye de bu markayı satanların çok para kazanacağını belirtti..
13 Ağustos 2011
-9 ve 10 ağustos da gümüşlük de çaldım.ilk gün zemda otelinde benim konserim vardı.2.gün batı bar da sinan ile 2li olarak pinhani çaldık.2 si de keyifli geçti.özellikle ilk konser o kadar iyi geçti ki, keyfi nezdimde hala sürüyor:-)ayrıca ismail soyberk ve izzet kızıl ile yaptığım ist-bodrum uçak yolculuğu,hoş ve bir şeyler öğrendiğim sohbetler ile geçti..çok mutluyum..
umarım kendi parçalarımı daha sık çalabilirim..
-gümüşlük de bence boncukçulara daha yakın olan çay bahçesinin-adı celebin yeri mi?-kaşarlı domatesli tostu sahildekinden açık ara daha güzel..aynı şekilde köfte ekmeği de test etmeliyim.umarım yakın bir zamanda ailece yapabiliriz bu testi..
-bu aralar neredeyse ardarda konser için seferihisar,gümüşlük,alaçatı ve kıbrıs-şu an kıbrıs salamis otelindeyim-a yolculuk ettim.henüz tatile gidememiş olduğumuz için şebnem bana gıcık olmuş durumda..umarım tatilimizi en kısa zamanda organize edebiliriz..
-wolfgang muthspiel ile 14 temmuzda yaptığım röportajı nihayet tercüme ettim..aslında 20 dk lık bir konuşma olduğu için hayıflanıyordum.ama neticede iyi bir röportaj olmuş..hoşuma gitti doğrusu:-)galiba gitar dergisinin eylül sayısında yayınlanacak..
-yarın kısmet ise evdeyim.1-2 haftaya tam anlamı ile yerleşmiş oluruz diye tahmin ediyorum.hala açılmamış kolilerimiz var..
şimdilik böyle…