turdayım..şu anda kuşadasında,konakladığımız tusan otelinin internet kahvesindeyim..geçen gün bortaçgil bursa konserinde çaldım.3.kat barında..çok hoşuma gitti.hem yer hem de konser..çalarken zevk aldım.orada eldes trio konseri güzel geçer diye düşündüm/hayal ettim..cebimde müthiş bir kağıt parçası buldum.bir yüzünde son trio konserinde çaldığım parçaların listesi var,aynı yüzde,zamanında çıkmış olduğum bir istanbul şehir turu programının son satırları da yer alıyor..diğer yüzünde ise pinhani konseri münasebeti ile kısa bir süre bulunduğum elazığ şehrinin lezzetleri ile ilgili notlar almışım,onları buraya aktarmak istiyorum;elazığ ı çok sevdim.bir çok spesyalitesi var:ballı lokma tatlısı(müthiş..),orcik(bunu ben cevizli sucuk olarak biliyorum.ama bu çok yumuşak,daha çok ceviz dolu,etrafı dut pekmezi ile kaplı),çedene kahvesi(yabani fıstık kahvesi,bunu da menengiç olarak biliyorum),tulum peyniri(erzincan tulum peynirinden daha çok sevdim..),tuz ile kavrulan ağın leblebisi(ağın oradaki bir yörenin adı imiş..) ve tabii üzümü..öküz gözü üzümünün tadına doyamadım.bu şehrin ayrıca delisinin de meşhur olduğunu öğrendim..ülkemizde akıl hastahanesi sadece 3 :-) şehirde varmış;istanbul(bakırköy),manisa ve elazığ..manisa deyince aklıma manisa tarzanı geliyor,istanbul un delisi tabii çok(mesela bkz.istiklal caddesi..).ama benim aklıma şimdi nedense efsanevi deli doktoru mazhar osman geldi.kim olduğunu ve nedenini tam hatırlamıyorum ama,bir politikacı ona siz normal değilsiniz,delisiniz deyince;önemli olan sizin bana deli demeniz değil,benim size deli demem cevabını vermiş..elazığ ın meşhur delisinin adı ise maalesef aklımda kalmamış:-)harput kalesini gezerken güneş batmıştı,dolayısı ile şehrin tarihi gelecek sefere(kimbilir ne zaman,umarım yakın olur..)kaldı..yarın turistlere efes i gezdireceğim,akşama ise pamukkale deyim.3 gün sonra turum bitiyor ve yeniden müziğe yoğunlaşabileceğim..