artvindeyim(z).dün rize de çaldık.rize ve artvin i hiç görmemiş olduğum için turist modundayım.rize de sinan ın askerlik arkadaşının önerisi ile gittiğimiz yayla evi(sahile çok yakın) nde yediğimiz satır kıyma dolgulu kara lahana dolmalarını,ezgi cafe nin konukseverliğini,otogarın yanındaki dedemin bağı adlı lokantada yediğimiz hamsi ızgara ve tavayı,ama özellikle balık çorbasını buraya sabitliyorum..artvin e yolculuk virajların çokluğu+kötü yol şartları nedeni ile(özellikle hopa dan sonraki yaklaşık 70 km lik bölüm) oldukça yorucu geçti.artvin şehir merkezini ben kıyıda sanıyordum:-) benzeri hatayı buraya tayin olan bazı memurlar da yapar ve şehre vardıklarında nasıl bir yere düştük diye ağlarlarmış..)akşam karanlığında görebildiğim kadarı ile dağ eteğine kurulu ve birkaç yüz metre yüksekteyiz.neden kıyıda değil de burada kurulduğunu henüz tam anlayamadım ama toprakları oldukça verimli (muz dışında her şey yetiştiriliyormuş)ve iklimi elverişli imiş..burası beni kısa sürede etkiledi.insanları sıcakkanlı..rahat ve eğlenceye düşkün olduklarını söylediler.grand laila adlı gece klübümsü yerden gelen sesler iyi idi..konser sonrası gittiğimiz ufacık çorbacı ise çok leziz..şehrin sadece 2 caddesi var.araba ile birinden yukarı çıkılıyor,öbüründen iniliyor.hiç trafik lambası yokmuş..çorbacıdan otelciye herkes kibar..tayin olduklarında ağlayan memurlar,yeni tayin yüzünden ayrılmak zorunda kaldıklarında da ağlarlarmış..hoş..yarınki erzurum yolculuğu da yorucu geçecek sanırım.yatıyorum..