AKIN ELDES

14 HAZİRAN


geçen akşam bir restoranda akıncan ın sınıfının (5.sınıf)öğretmene veda yemeği vardı.restoranın girişindeki tabelada ‘yeni ve güncel pop parçaları çalınır’ yazısını görünce sırıttım ve umarım sesi fazla açmazlar diye düşünerek içeri girdim(kendimi zaten geçiyorum,çocukların kulakları söz konusu..)
canlı müzik olayına sadece 1 saat kadar(ses hakikaten çok yüksek idi) katlanmak zorunda kaldığım için çok mutlu oldum.beni asıl mutlu eden(daha doğrusu şaşırtan),canlı müziğe başlayıncaya kadar banttan miles davis den de(sanırım 50-60 lı yıllarından)çalmaları idi.banttan çaldıkları bence en pop şarkı b.b king ve eric clapton un birlikte çıkardığı albümdendi..
minik kerem i de oraya getirmek zorunda kalmıştım.tabii sakin durmadı ve beni epey yordu.
gecenin bana en büyük kazancı akıncan kerem ve benim masada çektirdiğimiz süper fotoğraflarımız idi.bir foğrafçıda çoğaltıp aile büyüklerine çocuklarımın bu en yeni ve güncel resimlerini dağıtacağım..
-yarın akşam balans da pinhani ile çalacağım.geçen ay ilk defa çaldım orada.ve çok sevdim,özellikle ses sistemini ve dolayısı ile çıkan neticeyi..
-artık bazı mantıksızlıklara katlanamıyorum.mesela pinhani ile çaldığımız başka bir yerde ses provasında mekana ait olan(ve öğrendiğim kadarı ile gruplar hep o davulu kullanıyormuş) davuldan çıkan ilk ses korkunç idi.uzun ayarlar yaptık ama konser esnasında da farklı bir netice olduğunu sanmıyorum.(bizim seslerimiz de pek iyi çıkmadı tabii).
böyle bir durumda bence en azından davulun ses renginin oturmuş olması lazım.
bu vesile ile aklıma geldi.yanılmıyorsam 96-97 de ayşe tütüncü ve bülent somay ile sappho da her (diyelimki) çarşamba akşamı sahnede, mikrofonların ötmesini engellemek için uzun uzun ayar yapılırdı.buna rağmen öterdi:-)
şimdi olsa böyle bir saçmalığa dayanamam basıp giderim herhalde:-)
…buna tolerans eşiğinin düşmesi tanısını koymak istemiyorum.
bu sanırım karşı tarafın- bazı mekanlar için maalesef çok geçerli- bizlere yansıttığı bir nevi ciddiyetsizlik.hem de kronik.
hiç hoş değil..